Uzak doğuya yolculuk; rota Seul, Tokyo,Kyoto,Nara ve Osaka / A trip to S. Korea and Japan (English follows)
Bundan tam üç hafta önce İstanbul Havalimanı’ndaydım. Uçağımız öğlen saat 13.00’teydi. Bence uçmak için en güzel zamanlar sabah 9’dan sonrası ve öğlen saatleri; çünkü erken kalkmak zorunda kalmamak büyük bir konfor sağlıyor.
Caner ile birlikte yola çıktık. Çin Hava Yolları ile uçtuk; resmi adı China Eastern Airlines. Aktarmalı bir şekilde Güney Kore’nin başkenti Seul’e gidiyorduk. İstanbul Havalimanı’nda check-in yaptığımızda bize ikinci aktarma biletimizi vermediler. Bir sorun olduğunu ve bileti Çin’den alabileceğimizi söylediler. Yıllardır uçtuğum için bunu çok dert etmedim.
Yolculuk yaklaşık 13 saat sürdü. Çin Hava Yolları’nın uçağı inanılmaz rahattı; diz mesafesi çok iyiydi, yemekler harikaydı. Ama en önemlisi, kabin ekibi çok kibar, güler yüzlü ve ilgiliydi. Bir daha uzun bir uçuş yapacak olursam kesinlikle yine Çin Hava Yolları’nı tercih ederim, çünkü bagaj hakkı da oldukça yüksek: İki adet 23 kg bavul hakkınız var.
Fakat bilet alırken mutlaka havayolunun kendi sitesinden alın. Biz ucuza geldiği için ucuza bilet.com’dan almıştık ve bize her iki uçuşun da Çin Hava Yolları’na ait olduğunu göstermesine rağmen, ikinci uçuş Kore Hava Yolları olduğu için aktarma biletimizi İstanbul’da veremediler.
Mecburen Çin, Şanghay’da polis kontrolünden geçerek Kore uçuşumuzun biletini aldık. Bu arada Türk vatandaşlarının Çin’e bireysel giriş vizesi yoktur; sadece transit geçiş yapabilirsiniz. Ancak bizim transit vize hakkımız bile bulunmadığı için neredeyse bir saat polis memurlarıyla konuşup biletlerimizi, kalacağımız yerleri ve mesleğimizi açıklayarak geçici bir transit izin aldık.
Bu nedenle size tavsiyem, biletlerinizi İstanbul’dan alırken güvenilir bir aracı kullanmanız ya da doğrudan havayolunun kendi sitesinden almanızdır. Ayrıca Japonya’ya direkt uçmak isterseniz ANA (All Nippon Airways) sitesini de inceleyebilirsiniz. Ne yazık ki bu yazımda THY’yi önermiyorum; bilet fiyatları aşırı yüksek. Bana bu lüks geldiği için uygun fiyata THY’den bilet bulmanın zor olduğunu düşünüyorum. Umarım daha erişilebilir fiyatlar sunarlar da biz de THY ile uçabiliriz.
Bu benim ilk 13 saat üzeri uçuşumdu. Çok farklı bir boyut. En uzun uçuşum Londra’ya, yaklaşık 5 saatti. Uçarken yanımda arkadaşımın olması beni rahatlattı. Ben görerek ve keşfederek yaşayan biriyim; 13 saatlik uçuşu atlattıktan sonra artık tek başıma da uzun yolculuklara çıkabileceğimi fark ettim. Apple TV’ye birkaç güzel film indirmiştim. İçlerinden biri Ayla idi. Kore–Türkiye ilişkilerini anlatan, gerçek bir yaşanmış olaydan esinlenen, çok anlamlı bir filmdi.
Bu arada Eylül ayında ülkemiz Çin’e kolaylık sağlayarak e-vize sistemine dahil oldu. Gözlemlediğim kadarıyla Çin eşitlik prensibini benimseyen bir ülke; dolayısıyla yakın zamanda bize de vize kolaylığı sağlayacaklarını düşünüyorum. Çin’i kültürü ve doğal güzellikleri nedeniyle çok merak ediyorum ama önce New York ve Rio de Janeiro’ya gitmem lazım. Bunlar listemin en üstünde.
Kore’ye vardığımızda saat öğlen 12 civarıydı; Türkiye saatiyle sabah 6 gibi. Çok yorgunduk. Airbnb’mize yerleşip bir saat kadar dinlendik. Ben çok bitkin olmama rağmen gözümü kapatamadım. Seul’de üç gece geçirdik. Bence daha uzun kalınabilir; hatta Busan ve Jeju’ya geçerek çok daha farklı yerler de görülebilir. Seul çok modern, sakin ve geniş caddeleriyle ferah bir şehir. Her yerde bir huzur hâli var.
İlk gün Namsan Tower ve Myeongdong’u gezerek şehre kocaman bir merhaba dedik. Hava sıcaklığı İstanbul’a çok benziyordu ama kasım ayı olduğu için ara ara üşüdüm; bir tık daha kalın giyilebilir. 1000 won yaklaşık 28 liraya denk geliyor; yani genel olarak fiyatlar uygun.
Kore filmlerini sever misiniz? Ben Parazit ve Şüphe filmlerini izlemiştim. O filmlerde geçen sokakları görmek çok güzeldi. “Annyeonghaseyo” merhaba demek; “Kamsahamnida” teşekkürler. Bu kelimeleri söyleyince çok sıcak davranıyorlar. İngilizce genel olarak konuşuluyor.
Kore’de mutlaka görmeniz gereken yerlerin listesini paylaşıyorum:
-
Gyeongbokgung Sarayı: Saraya giderken Hanbok kiralayabilirsiniz. Böylece giriş ücretsiz oluyor. İki saat kiralamak yeterli. Biz kıyafetleri çok sevdiğimiz için tüm gün kiraladık. Saray iki saatte bitince şehirde bu kıyafetlerle dolaştık. Caner’in elinde kılıç olduğu için insanlar bizi asker sandı, fotoğraf çekilmek istediler. Biraz komikti tabii; tüm gün kendinizi şehri koruyan biri gibi hissediyorsunuz.
-
Bukchon Hanok Köyü: Saraya çok yakın. Sabah erken giderseniz harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
-
Namsan Seul Kulesi: Akşamları çok güzel bir havası var.
-
Changdeokgung Sarayı ve bahçesi de görülmeli.
-
Starfield Kütüphanesi (Gangnam): Kesinlikle ziyaret edilmeli.
-
Hongdae: Üniversitelilerin olduğu, hareketli bir bölge.
Ama ben en çok Myeongdong’un enerjisini sevdim.
Kore’de yüz kremleri, saç ürünleri ve kişisel bakım malzemeleri hem çok kaliteli hem de çok uygun fiyatlı. Mutlaka alışveriş yapın. 100 ml üzeri ürünleri uçak altı bagajına koymayı unutmayın.
Son olarak, seyahatinizden bir hafta önce K-ETA vizesi başvurusunu yapmayı ihmal etmeyin. Ülkeye girişte bu belgeyi mutlaka istiyorlar.
Tokyoya Yolculuk – 3. Günün Ardından
3 günün sonunda Tokyo’ya gitmek için sabah erkenden yola çıktık. Kore’de seyahat ederken mutlaka T-money kart almalısınız. Seven Eleven marketlerde satılıyor. İçerisine 7.000 won yüklerseniz 3 gün boyunca yeterli olur. Metrolara giriş çıkış yaparken kartı okutmanız yeterlidir. Sadece nakit para ile dolum yapılabiliyor.
Tokyo’ya Incheon Havalimanı’ndan yola çıktık ve 3 saatlik bir uçuşun ardından Tokyo’ya vardık. Japonya’da Tokyo, Kyoto, Nara (Kyoto’dan günübirlik), Osaka şeklinde gezimizi sürdüreceğiz. Bu arada ne Seul’de ne de Tokyo’da giyim ve elektronik alışverişi yapmayın; kendinize yük etmeyin. Çünkü hepsi Osaka’da hem daha bol hem de daha uygun fiyatlı. Üstelik Osaka son durağınız olacağı için yaptığınız alışveriş size yol boyu yük de olmaz. Yanınızda mutlaka bavul götürün; çünkü Japonya’da bavullar sandığım kadar ucuz değildi. Kaliteli Japon markası olsun derseniz Ginza Karen alabilirsiniz. Namba’da mağazaları var.
Japonya aynı zamanda kozmetikte de çok başarılı ve fiyatlar oldukça uygun. Elektronik alışverişlerinizde ise mutlaka Türkiye ile internet üzerinden fiyat kıyaslaması yapın; bazen Türkiye daha uygun olabiliyor. iPhone çok ucuzdu ama hiçbir yerde bulamadık.
Tokyo’da iPhone kullanıyorsanız, bölgeyi Japonya yaparak cüzdan üzerinden Suica kartını aktive edebilirsiniz. Bu kartla metroya binebilirsiniz. Suica’ya kredi kartıyla yükleme yapılabiliyor ancak Türk kredi kartları Apple Pay’de geçmediği için Avrupa’da bir hesap veya kart üzerinden para aktarmanız gerekir.
Tokyo, Japonya’da gezdiğim şehirler arasında en güzeli. Burada yaşayabilirim. İnsanlar çok sıcak, çok medeni ve sokaklar tertemiz. Hava genelde açıktı. Anime sever misiniz? Ben severim. En sevdiğim anime Ruhların Kaçışı’dır. Filmi izlerken o yeşil doğa, tarihi ve şirin evlerin nasıl tasarlandığını hep merak etmiştim. Cevabını Tokyo’da buldum; çünkü her şey düzenli, minik ve tertemiz. Ada ülkesi olmanın verdiği sınır nedeniyle şehrin her yeri çok verimli kullanılmış. Yaklaşık 900 yıllık başkent Kyoto’dan Tokyo’ya taşınan başkent, 200 yıldır burada ve şehir gerçekten çok nizami. İnsanları güler yüzlü, saygılı ve kültürlü. Herkes tertemiz giyiniyor; sade bir şıklık hâkim, gösteriş yok. Bu konuda Japon arkadaşlarımın paylaşımlarından şunu öğrenmiştim: Çocukluktan itibaren mütevazılık, alçakgönüllülük ve gösterişten uzak durma özellikle eğitimle veriliyor; aile içinde öğretilen temel bir değer. Bir de mottainai diye bir kavram var: Elindeki nimeti ziyan etmeme, kıymetini bilme anlayışı. Aslında bu, bizim toplumumuzda da bilinen bir şey — adı mottainai olarak geçmese de. Ben de hayatımda bunu uygularım; daha anlamlı yaşamak için gerçekten güzel bir kavram. Bunu bana da ailem öğretmişti.
Tokyo’da Tokyo Kulesi, Shinjuku’daki kedili bina, Shibuya’daki ünlü yaya geçidi, Tokyo İstasyonu ve çevresindeki Kraliyet Bahçeleri, Asakusa’daki tapınaklar görülmeli. Biz konaklamayı Asakusa’da yaptık; hem merkezi hem de sakin bir bölge. Senso-ji Tapınağı mutlaka görülmeli. Meiji Tapınağı ise Japonya’nın dünya ile modern ilişkiler kurmasını sağlayan imparatorluk ailesine ait önemli bir tapınaktır. Tokyo İmparatorluk Sarayı pazartesi günleri kapalıdır, buna dikkat edin. Ginza bölgesi alışveriş için çok güzel; burada büyük Uniqlo mağazasından rahatça alışveriş yapabilirsiniz. Akihabara ise elektronik mağazalarıyla meşhur; ayrıca ikonik maid kafeler de burada. Yoyogi Parkı ve Ueno Parkı yürüyüş için ideal.
Biz samuray deneyimi (samurai experience) etkinliğine katıldık; kılıç nasıl kullanılır ve samuray tarihi hakkında çok güzel bilgiler aldık. Hachiko Anıtı da Shibuya’da bulunuyor. Bunlardan çok daha fazlası Tokyoda mevcut; Google yapay zeka uygulamasından hepsinin listesini çıkarabilirsiniz.
Yemek olarak hemen hemen her şeyi denedik. Suşiler çok güzeldi ama çiğ sevmediğim için wagyu etleri, udon ve ramenler, tavuk yemekleri daha çok hoşuma gitti. Sabahları pilav ile çiğ yumurta denemelisiniz. Marketlerde her zaman sağlıklı atıştırmalıklar var. Bu ülkede insanların zayıf ve sağlıklı olmasının sebebi bence hem devletin denetimleri hem de halkın bilinçli olması. Paket gıda çok az gördüm. En sevdiğim atıştırmalık ananas dilimleriydi.
Tokyo İstasyonu’nda ikinci gün bir tura katıldım. Fuji Dağı’na gittik. Dağı göremesek de ikonik yol ayrımlarında fotoğraflar çektik. Dönüşte Tokyo İstasyonu’nun yanında çalıştığım bankanın genel müdürlüğünü gördüm. MUFG şehrin her yerindeydi. Bu şirketle olan bağım nedeniyle Japonya’da kendimi bir turistten daha yakın hissettim. Çat pat Japoncamla her yerde sohbet etmeye çalıştım. Burada 3 ay yaşasam kesin konuşmaya başlardım. Biliyorsunuz Türkçe ile Japonca benzer gramer yapısına sahip.
Tokyo’dan sonra Kyoto’ya geçmek için tabii ki mermi trenini kullandık. Treni az daha kaçırıyorduk; toplam 45 kilo gelen iki bavulla koşmak zorunda kalmıştım. Trene bindikten 3 saniye sonra hareket etti. Çok heyecanlı ve unutulmaz bir deneyimdi. Tokyo–Kyoto arası yaklaşık 600 km ve 2.5 saatte gidiliyor. Bu mesafe neredeyse İstanbul–Antalya kadar.
Kyoto yaklaşık 900 yıl boyunca ülkenin başkentliğini yapmış. Samuray kültürüyle birleşince çok daha elit ve kibar insanların yaşadığı bir şehir olduğunu hissettim. Binalar tarihi ve şehrin her yanında çok güzel tapınaklar var. Ghibli Stüdyosu ürünlerini de burada bulabilirsiniz.
Kyoto’da görmeniz gereken yerler: Kiyomizu-dera, Fushimi Inari Tapınağı, Kinkaku-ji Tapınağı, Arashiyama Bambu Ormanı, yakınındaki Maymun Parkı, çay seremonileri için ideal Gion bölgesi. Buradan ayrıca Nara’ya günübirlik gidebilirsiniz; ekspres trenle yarım saatte ulaşılıyor. Nara’da geyiklere bisküvi verebilirsiniz; bisküviler otobüs terminalinin yanındaki otomatlarda satılıyor. Geyikler biraz hırçın olabiliyor; dikkatli olun. Hafif eğilerek selam verip yedirmeniz daha güvenli. Kyoto’da ayrıca KUOE adında el işçiliğiyle ünlü bir saatçi var; kendinize zamansız bir hatıra alabilirsiniz.
Kyoto’da son gün yağmur vardı ama üç gün boyunca güneşliydi, çok şanslıydık.
Sonrasında son durak Osaka’ya geçtik. Osaka, gittiğimiz tüm şehirler arasında en hareketlisi ve İstanbul’a en çok benzeyeni. Trafik ve kalabalığı burada hissediyorsunuz. Osaka tatlılarıyla ünlü bir şehir; kendimi sürekli bir şeyler yerken buldum. Alışverişin çoğunu burada yaptım. Ünlü koşan adam reklamının olduğu Namba bölgesi çok turistik ve şehir gece gündüz ayakta. Dönüş yolunda nihayet kürek yapanları gördüm; kürek çekmeyi özlemişim. Aralıkta havalar soğuyunca tekrar başlamayı düşünüyorum. İstanbul’da yazın yer bulmak zor, sevdiğin kulübü de kolay kolay değiştiremiyorsun. İstanbul’da olmak güzel.
Asya halkları çok kibar, sakin ve yardımsever. Buraya tekrar gelmeyi dört gözle bekliyorum. Dönüşte Thai Airways ile uçtuk. Bagaj hakkı satın almak için birkaç gün önceden iletişime geçsek de kendilerine ulaşamadık. Havalimanında arkadaşım mecburen bagaj almak zorunda kaldı ve fiyat çok pahalıydı. Hiç kolaylık sağlamadılar. Bir daha Thai Airways tercih etmem muhtemelen; uzun uçuşlarda müşteri hizmetlerine ulaşamadığımızı söylememize rağmen daha yardımcı olabilirlerdi.
Japonya'ya gitmeden önce https://services.digital.go.jp/en/visit-japan-web/ bu web sitesinden formu doldurun böylece hava alanında sıra beklememiş olursunuz. Uzaklara gitmek güzel, son bir hatırlatmada fayda var, bir yere gittiğinizde uzak da yakın da olsa, kalacağınız otel, dönüş uçak biletleriniz, amacınızın Turizm olduğunu belirtmek ve mümkünse yaptığınız işle ilgili bir fotoğraf ve kartvizit mutlaka yanınızda olsun. Çünkü Polis bunu isteyebiliyor ve bunları sunmanız sizin rahatça ülke girmenizi sağlayacaktır. Çoğu zaman buna ihtiyaç duymazsınız ama yine de hatırlatmak da fayda var. Ben işimle ilgili fotoğraf istediklerinde hep https://www.bilginkilic.com/2024/01/mufg-way.html bu sayfayı açıp gösteririm. Bu arada gitmeden hep e-Sim alırım. Böylece o ülkede ekonomik olarak internete bağlanırım. Monty UK ve Avrupada, Mobimatter.app ise Uzakdoğuda güzel planlar sunuyor. Buradan gitmeden e-Sim paketinizi aktive ederseniz, internete gittiğiniz yerde ulaşırsınız. Ayrıca ben Türk hattımı uluslar arası dolaşıma kapalı tutuyorum, böylece sürpriz fatura ödemiyorum. Hatta hattınızda e sim varken, Türk hattınız aktif ise Wifi üzerinden arama yaparak da kendi numaranız ile yurt dışından Türkiye'ye arama yapabilirsiniz.
Tekrar İstanbul’da olmak harika. Bu arada Kapadokya, Asya’da Türkiye’nin en çok bilinen yerlerinden biri. Orayı da en yakın zamanda ziyaret edeceğim.
Bu seyahat beni dönüştürdü, zihnimde Tokyonun düzeni, Seulün dinamizmi, Kyotonun dinginliği ve Osakanın rengarenk havası kaldı.
English version:
Exactly three weeks ago, I was at Istanbul Airport. Our flight was at 1:00 PM. I think the best times to fly are after 9 AM and during midday hours; because not having to wake up early provides great comfort.
We set off together with Caner. We flew with China Eastern Airlines; the official name is China Eastern Airlines. We were going to Seoul, the capital of South Korea, with a layover. When we checked in at Istanbul Airport, they didn't give us our second connecting ticket. They said there was a problem and that we could get the ticket from China. Since I've been flying for years, I didn't worry too much about this.
The journey took approximately 13 hours. China Eastern Airlines' plane was incredibly comfortable; the legroom was excellent, the food was wonderful. But most importantly, the cabin crew was very kind, smiling, and attentive. If I ever take another long flight, I will definitely prefer China Eastern Airlines again, because the baggage allowance is also quite high: You have two 23 kg suitcase allowances.
However, when buying tickets, make sure to buy from the airline's own website. We had bought from bilet.com because it was cheap, and even though it showed us that both flights belonged to China Eastern Airlines, they couldn't give us our connecting ticket in Istanbul because the second flight was Korean Air.
We had no choice but to go through police control in Shanghai, China, and get our Korean flight ticket. By the way, Turkish citizens do not have individual entry visas to China; you can only transit. However, since we didn't even have transit visa rights, we spent almost an hour talking to police officers, explaining our tickets, accommodations, and professions to get temporary transit permission.
Therefore, my advice to you is to use a reliable intermediary when buying tickets from Istanbul or buy directly from the airline's own website. Also, if you want to fly directly to Japan, you can check the ANA (All Nippon Airways) website. Unfortunately, I don't recommend Turkish Airlines in this article; ticket prices are extremely high. Since this seems like a luxury to me, I think finding affordable tickets from Turkish Airlines is difficult. I hope they offer more accessible prices so we can fly with Turkish Airlines too.
This was my first flight over 13 hours. It's a completely different dimension. My longest flight was to London, approximately 5 hours. Having my friend next to me while flying comforted me. I'm someone who lives by seeing and discovering; after surviving the 13-hour flight, I realized I can now go on long journeys alone too. I had downloaded a few good movies to Apple TV. One of them was Ayla. It was a very meaningful film about Korea-Turkey relations, inspired by a real-life event.
By the way, in September, our country joined the e-visa system by providing convenience to China. From what I've observed, China is a country that adopts the principle of equality; therefore, I think they will provide visa convenience to us soon too. I'm very curious about China because of its culture and natural beauty, but I need to go to New York and Rio de Janeiro first. These are at the top of my list.
When we arrived in Korea, it was around noon, 12 o'clock; around 6 AM Turkey time. We were very tired. We settled into our Airbnb and rested for about an hour. Even though I was very exhausted, I couldn't close my eyes. We spent three nights in Seoul. I think you can stay longer; you can even go to Busan and Jeju and see very different places. Seoul is a very modern, calm city with wide streets and spacious. There's a sense of peace everywhere.
On the first day, we said a big hello to the city by visiting Namsan Tower and Myeongdong. The air temperature was very similar to Istanbul, but since it was November, I got cold from time to time; you can dress a bit thicker. 1000 won is approximately equivalent to 28 lira; so prices are generally affordable.
Do you like Korean movies? I had watched Parasite and The Handmaiden. It was very nice to see the streets featured in those films. "Annyeonghaseyo" means hello; "Kamsahamnida" means thank you. When you say these words, they treat you very warmly. English is generally spoken.
I'm sharing a list of places you must see in Korea:
Gyeongbokgung Palace: You can rent a Hanbok when going to the palace. This way, entry is free. Renting for two hours is enough. We loved the costumes so much that we rented them for the whole day. After finishing the palace in two hours, we walked around the city in these costumes. Since Caner had a sword in his hand, people thought we were soldiers and wanted to take photos with us. It was a bit funny, of course; you feel like you're protecting the city all day.
Bukchon Hanok Village: Very close to the palace. If you go early in the morning, you can take great photos.
Namsan Seoul Tower: It has a very beautiful atmosphere in the evenings.
Changdeokgung Palace and its garden should also be seen.
Starfield Library (Gangnam): Definitely should be visited.
Hongdae: A lively area where university students are.
But I loved Myeongdong's energy the most.
In Korea, face creams, hair products, and personal care items are both very high quality and very affordable. Definitely do some shopping. Don't forget to put products over 100 ml in your checked luggage.
Finally, don't forget to apply for the K-ETA visa one week before your trip. They definitely require this document for entry into the country.
Journey to Tokyo – After the 3rd Day
At the end of 3 days, we set off early in the morning to go to Tokyo. When traveling in Korea, you must get a T-money card. It's sold at Seven Eleven stores. If you load 7,000 won into it, it will be enough for 3 days. You just need to tap the card when entering and exiting subways. Only cash can be used for reloading.
We set off from Incheon Airport to Tokyo and arrived in Tokyo after a 3-hour flight. In Japan, we will continue our trip as Tokyo, Kyoto, Nara (day trip from Kyoto), Osaka. By the way, don't do clothing and electronics shopping in either Seoul or Tokyo; don't burden yourself. Because everything is both more abundant and more affordable in Osaka. Moreover, since Osaka will be your last stop, the shopping you do won't be a burden along the way. Definitely bring a suitcase with you; because suitcases in Japan weren't as cheap as I thought. If you want a quality Japanese brand, you can get Ginza Karen. They have stores in Namba.
Japan is also very successful in cosmetics and prices are quite affordable. In your electronics shopping, definitely compare prices online with Turkey; sometimes Turkey can be more affordable. iPhone was very cheap but we couldn't find it anywhere.
If you're using an iPhone in Tokyo, you can activate the Suica card through Wallet by setting the region to Japan. You can ride the metro with this card. Suica can be loaded with a credit card, but since Turkish credit cards don't work with Apple Pay, you need to transfer money through a European account or card.
Tokyo is the most beautiful among the cities I visited in Japan. I could live here. People are very warm, very civilized, and the streets are spotless. The weather was generally clear. Do you like anime? I do. My favorite anime is Spirited Away. While watching the film, I always wondered how that green nature, history, and cute houses were designed. I found the answer in Tokyo; because everything is orderly, tiny, and spotless. Due to the limitation of being an island country, every part of the city is used very efficiently. The capital, which moved from Kyoto, the capital for approximately 900 years, to Tokyo, has been here for 200 years and the city is really very orderly. People are smiling, respectful, and cultured. Everyone dresses spotlessly; simple elegance prevails, no ostentation. I learned this from my Japanese friends' posts: From childhood, modesty, humility, and staying away from ostentation are especially taught through education; it's a fundamental value taught within the family. There's also a concept called mottainai: the understanding of not wasting what you have, appreciating its value. Actually, this is something known in our society too—even if it's not called mottainai. I also practice this in my life; it's really a beautiful concept for living more meaningfully. My family had taught me this too.
In Tokyo, Tokyo Tower, the cat building in Shinjuku, the famous pedestrian crossing in Shibuya, Tokyo Station and the surrounding Imperial Gardens, temples in Asakusa should be seen. We stayed in Asakusa; it's both central and a quiet area. Senso-ji Temple must definitely be seen. Meiji Shrine is an important temple belonging to the imperial family that enabled Japan to establish modern relations with the world. Tokyo Imperial Palace is closed on Mondays, be careful about this. Ginza area is very nice for shopping; you can shop comfortably at the large Uniqlo store here. Akihabara is famous for its electronics stores; also, iconic maid cafes are here. Yoyogi Park and Ueno Park are ideal for walking.
We participated in a samurai experience activity; we got very nice information about how to use a sword and samurai history. Hachiko Memorial is also located in Shibuya. Much more than these are available in Tokyo; you can get a list of all of them from Google's AI application.
As for food, we tried almost everything. Sushi was very nice, but since I don't like raw food, I liked wagyu meats, udon and ramen, chicken dishes more. In the mornings, you should try rice with raw egg. There are always healthy snacks in stores. I think the reason people in this country are thin and healthy is both state controls and public awareness. I saw very little packaged food. My favorite snack was pineapple slices.
At Tokyo Station on the second day, I joined a tour. We went to Mount Fuji. Even though we couldn't see the mountain, we took photos at iconic road junctions. On the way back, I saw the headquarters of the bank I work for next to Tokyo Station. MUFG was everywhere in the city. Because of my connection with this company, I felt closer than a tourist in Japan. I tried to chat everywhere with my broken Japanese. If I lived here for 3 months, I would definitely start speaking. You know, Turkish and Japanese have similar grammar structures.
After Tokyo, we of course used the bullet train to move to Kyoto. We almost missed the train; I had to run with two suitcases totaling 45 kilos. The train moved 3 seconds after we got on. It was a very exciting and unforgettable experience. Tokyo–Kyoto is approximately 600 km and takes 2.5 hours. This distance is almost as much as Istanbul–Antalya.
Kyoto served as the country's capital for approximately 900 years. Combined with samurai culture, I felt it was a city where much more elite and refined people lived. Buildings are historical and there are very beautiful temples everywhere in the city. You can also find Ghibli Studio products here.
Places to see in Kyoto: Kiyomizu-dera, Fushimi Inari Shrine, Kinkaku-ji Temple, Arashiyama Bamboo Forest, the nearby Monkey Park, Gion area ideal for tea ceremonies. From here, you can also go to Nara as a day trip; it's reached in half an hour by express train. In Nara, you can give biscuits to deer; biscuits are sold in vending machines next to the bus terminal. Deer can be a bit aggressive; be careful. It's safer to bow slightly, greet, and feed them. In Kyoto, there's also a watchmaker called KUOE famous for handcrafting; you can get yourself a timeless souvenir.
On the last day in Kyoto, there was rain, but it was sunny for three days, we were very lucky.
Afterwards, we moved to Osaka, the final stop. Osaka is the liveliest among all the cities we visited and the most similar to Istanbul. You feel the traffic and crowds here. Osaka is a city famous for its sweets; I found myself constantly eating something. I did most of my shopping here. Namba area, where the famous running man advertisement is, is very touristy and the city is alive day and night. On the way back, I finally saw people rowing; I missed rowing. I'm thinking of starting again in December when the weather gets cold. In Istanbul, it's hard to find a place in summer, and you can't easily change the club you like. It's nice to be in Istanbul.
Asian people are very polite, calm, and helpful. I'm looking forward to coming here again. On the way back, we flew with Thai Airways. Even though we tried to contact them a few days in advance to buy baggage allowance, we couldn't reach them. At the airport, my friend had no choice but to buy baggage and the price was very expensive. They didn't provide any convenience at all. I probably won't prefer Thai Airways again; they could have been more helpful even though we told them we couldn't reach customer service on long flights.
Before going to Japan, fill out the form from this website https://services.digital.go.jp/en/visit-japan-web/ so you won't have to wait in line at the airport. Going far away is nice, one last reminder is useful, when you go somewhere, whether far or near, your hotel accommodation, return flight tickets, stating that your purpose is Tourism, and if possible, a photo and business card related to your work should definitely be with you. Because the police may request this and presenting these will allow you to enter the country comfortably. Most of the time you won't need this, but it's still useful to remind. When they ask for a photo related to my work, I always open and show this page https://www.bilginkilic.com/2024/01/mufg-way.html. By the way, I always get an e-Sim before going. This way, I connect to the internet economically in that country. Monty UK offers good plans in Europe, and Mobimatter.app offers good plans in the Far East. If you activate your e-Sim package from here before going, you'll have internet access when you arrive. Also, I keep my Turkish line closed to international roaming, so I don't pay surprise bills. Even when you have an e-sim on your line, if your Turkish line is active, you can also call Turkey from abroad using your own number by making calls over WiFi.
It's great to be back in Istanbul. By the way, Cappadocia is one of Turkey's most well-known places in Asia. I will visit there as soon as possible too.
This trip transformed me, Tokyo's order, Seoul's dynamism, Kyoto's tranquility, and Osaka's colorful atmosphere remained in my mind.










Comments
Post a Comment